Yardımcı Pilotun, Uçaktaki 216 Kişiyle Beraber Ölüme Daldığı Düşünülen EgyptAir Kazası

31 Ekim 1999'da New York'tan Kahire'ye gitmek için havalanan EgyptAir'a ait bir Boeing 767-366er tipi yolcu uçağı, 33 bin feet'ten dalışa geçip Atlas Okyanusu'na çakıldı. Uçakta bulunan 217 kişinin hayatını kaybettiği bu kazayla ilgili en güçlü iddia ise yardımcı pilotun, arkasındaki 216 kişiyle birlikte intihar ettiği...
Yardımcı Pilotun, Uçaktaki 216 Kişiyle Beraber Ölüme Daldığı Düşünülen EgyptAir Kazası

31 ekim 1999 tarihinde egyptair'a ait bir boeing 767-366er tipi yolcu uçağının 33.000 feet'te iken dalışa geçip atlas okyanusu'na çakıldığı feci bir kaza bu. uçaktaki 217 kişiden bir tek kişi bile canlı kurtulamamıştır. kaza sebebi açısından havacılık tarihinin en gizemli kazalarından biridir. amerikalı yetkililerin raporuna göre olay co-pilotun intiharı; mısırlı yetkililerin raporuna göre de mekanik hata uçağın düşüşüne sebep olmuştur. fbi'ın bile müdahil olduğu olay tam olarak çözülememiş ve bu feci kazanın sebebi sonsuza kadar sır olarak kalmıştır.


kazanın hikayesi

new york-john f. kennedy uluslararası havalimanı'ndan kalkan ve cairo (kahire) uluslararası havalimanı'na varması planlanan 767, çoğu mısır'a turistik gezi düzenleyen 203 yolcusuyla birlikte kalkışını sorunsuz gerçekleştirmiştir. egyptair, uzun uçuş saatleri için uçuşlarda iki farklı ekip bulunduruyordu. 2 kaptan ve 2 yardımcı pilottan oluşan bu ekip, değişmeli olarak uçağın kontrolünü alıyorlardı. henüz kalkıştan 20 dakika geçmiş olmasına rağmen yedek co-pilot kokpite girer ve görevde olan co-pilottan yer değiştirmeyi talep eder. co-pilot ilk başta bu duruma karşı çıksa da, yaş itibarıyla saygı duyup yedek co-pilotun isteğini geri çevirmez.

uçağın kaptan pilotu wc'ye girmek için içeri geçer. bu sırada uçağın tüm kontrolü yerine yeni geçen co-pilottadır. pilot gittikten sonra kokpit ses kayıtlarında co-pilot'un tedirgin bir şekilde "tawkalt ala allah (allah'a güveniyorum)" cümlesini sürekli mırıldandığı anlaşıldı. kaptan pilotun ayrılmasından yaklaşık 1.5 dakika sonra co-pilotun otopilot'u inaktif duruma getirmesiyle, uçak 36 saniye içinde tam 14.600 feet irtifa kaybeder. uçağın data kayıtlarında da co-pilotun motorlara giden tüm gücü kestiği de belirlendi. bu sırada uçağın içinde zero gravity (sıfır yerçekimi) durumu gerçekleşir. uçak adeta bir uzay boşluğu ortamına döner. bu durumda bile kaptan pilot mucizevi bir gayretle kokpite ulaşmayı başarır. kokpite girdiğinde gösterge panelinden uçağın hız limitlerini aştığına dair uyarı sinyalleri duyuluyordu. bu durum uçağın limitlerini inanılmaz şekilde zorlamış ve uçağın gövdesinden küçük küçük parçalar ayrılmaya başlamıştı bile. kaptanın "neler oluyor?" diye birkaç kez sormasına rağmen co-pilot cevap vermemiştir. aynı zamanda iki motora giden yakıtların kesildiğini fark eden kaptan pilotun "bu da ne? motorları mı kapattın?" şeklinde şok içinde soruları kokpit ses kayıtlarında da duyuluyor. ancak buna da cevap alamamıştır. ayrıca önemli bir detay olarak da; uçağın elevator'ü biri aşağı biri yukarı şekilde komut alıyordu. bu da gösteriyor ki kaptan pilot uçağı doğrultmaya çalışırken yardımcı pilot uçağın burnunu yere vermeye devam ediyordu. son olarak da aşırı hızdan dolayı sol motoru da yerinden fırlayan uçak, inanılmaz bir sürat ve g kuvveti ile birlikte okyanusa çakılır. motorlar durduktan sonra tüm elektrik sistemleri kapanmış olduğu için karakutuları kayıt yapmayan uçağa son 2 dakika içinde neler olduğunu hiç kimse bilmiyor.

Pilot & yardımcı pilot

gelelim kazanın sebebine

kazadan 2 hafta sonra amerikalı kaza araştırma yetkililileri (ntsb) kazada kasıt olduğunu ileri sürerek fbi'ın da devreye girmesini istedi. bu duruma itiraz eden mısırlı hükümet yetkilileri de olayı ciddi bir şekilde araştırmak için tüm yetkililere brifing verir.

ntsb ilk incelemelerinden sonra olayda kasıt olduğunu öne sürdüğünde herkes şok olmuştur. ancak devam eden araştırmalarında bunu destekleyen birçok veriye ulaşmışlardır. uçağın data kayıtlarında elevator'lerin birinin aşağıda birinin yukarda olmasını tek bir şeye bağlıyorlar; o da kaptan pilot ve co-pilotun levyeyi birbirlerine göre ters tuttuğunu gösteriyor. mısırlı yetkililerin mekanik bir arıza iddia etmesine karşın, ntsb öyle bir durum olduğunu gösterecek ciddi bir kanıt bulamamış. öyle bir durum olsa bile 767'lerin bu tarz mekanik bir problemde kendi toparlayacak donanımda olduklarını aktardılar. son olarak yayınlardıkları resmi raporda şöyle sonuca varmışlardır: "uçağın ani bir şekilde okyanusa çakılmasının ardında yatan tek sebep co-pilotun davranışlarıdır. ancak co-pilotun neden böyle davrandığı tespit edilememiştir."


diğer taraftan mısırlı kaza araştırma yetkilileri de olayda kasıt olmadığını, kazanın tamamen mekanik bir sebeple meydana geldiğini belirten rapor yayınladılar: "co-pilot hiçbir şekilde okyanusa kasıtlı olarak uçağa düşürmemiştir. bunun olduğuna dair ntsb'nin raporunda da ciddi hiçbir kanıt yoktur. enkazdan çıkarılan elevator aksamlarında mekanik bozukluklar tespit edilmiştir. ayrıca bu aksamlardaki vidalarda da deforme olduğu açıkça görülmektedir. ayrıca co-pilotun herhangi bir çarpışmayı önlemek için böyle bir manevrayı yapmış olabiliceği de göz önünde bulundurulmalıdır. amerika'nın o sırada o bölgede bulunan uçaklar hakkında radar bilgisini vermeyi reddetmesi ciddi şüphe uyandırmaktadır."


kaza ile ilgili diğer notlar

- olayın gizemi ile ilgili daha sonra birçok spekülasyon ortaya atıldı. bunların arasında mossad ve cia ortaklığı ile uçağın düşürülmüş olması, uçağın amerika tarafından yanlışlıkla vurulması, gizli servislerin uçağın karakutusu önceden çıkarıp üzerine tekrar kayıt yapıp denize attıkları, intihara girişen bir kişinin 217 kişiyi de berabere götürmesinin mantıksız olması, uçakta bulunan 33 mısırlı askeri yetkilinin asıl hedef olduğu gibi bir sürü teori ortaya atıldı.

- suçlanan co-pilotun ailesi, intihar gibi bir durumun asla olamayacağını iddia etmiştir. batı'nın bu suçlamaları mısırlı olduğu için yaptıklarını savundular.

- uçağın karakutusu 9 gün sonra bulunmuştur.


- eski hava kuvvetleri pilotu olan dönemin mısır devlet başkanı hüsnü mübarek, intihar olasılığını her zaman inkar etmiştir.

- ilginç bir detay da; co-pilotun sekse düşkünlüğü (birçok rezalet çıkardığı iddia ediliyor) sebebiyle patronu tarafından azarlandığı, bu uçuşun son uçuşu olduğu kendisine söylenmiş. bu durumun kendisini büyük travmaya sürüklediği iddia ediliyor.

- kaza aslında mısır tarafından inceleme altına alınmak zorundaydı (uluslararası sularda olduğu için), ancak yeterli ekipmanları olmadığı için mısır hükümeti ntsb'den destek talep etmiş.

- yolcular arasında 30'a yakın mısır askeri mensupları vardı (iki tuğgeneral, bir albay, bir binbaşı dahil).