Yeni Nesil İçin Önerilebilecek, Okunması Kolay ve Faydalı Kitaplar

Kısa süreli tüketim içeren sosyal medya kullanımının alıp başını gittiği günümüzde, kitap okumak gibi "uzun" süren bir eyleme genç arkadaşlarımızın ön yargı ile yaklaşması mümkün. İşte bunu yıkabilecek güçte, okuma alışkanlığı kazandırırken edebi değeri elden bırakmayan kitaplar.

Ernest Hemingway - Yaşlı Adam ve Deniz

Görsel: Bilgi Yayınevi

ilkokuldayken her ay bir kitap bitirmemiz istenirdi. okunması gereken kitaplar, bir liste halinde herkese dağıtılırdı. istediğimiz kitaptan başlama hakkımız vardı. her ayın sonunda, o ay hangi kitabı okuduysak, onunla ilgili olarak kitabı değerlendiren bir yazı yazardık. benim bu kitap listesinden okumayı ilk seçtiğim kitap, o zamanlarki çeviri adıyla "ihtiyar balıkçı" olan bu romandı. beni çok etkilemişti bu kitap ve listedeki diğer kitapları okuduğumda, hiçbirinden "ihtiyar balıkçı"dan aldığım tadı alamamıştım.

Harry Potter serisi

dünyanın gelmiş geçmiş en efsane kitap serisidir. harry potter serisinden başka, bir kitabı okurken bir daha asla aynı zevki alamayacağım aşikar. birinci kitapta lüzumsuz görülen bir detayın, son kitaptaki o ince bağlanışları... rowling'in yarattığı, ince ince işlediği o sihirli dünya her şeyiyle mükemmeldi. keşke hafızamın harry kısmı silinse de tekrar okuyup, tekrar aynı heyecanı duyabilsem.

Hermann Hesse - Demian

hesse'nin, diğer kitaplarında olduğu gibi, insanlık ve bilgelik aşkına kurguladığı bir başka karakteri ve öğretisi; içsel özgürleşmeye tuttuğu feneri...

"kim kendi kafasıyla düşünemeyecek ve kendi kendisinin yargıcı olamayacak kadar rahatını seviyorsa, olduğu gibi boyun eğer yasaklara."

Stefan Zweig - Satranç

stefan zweig'ın harika kitabı. uzunluğu bakımından öykü dersek de sırıtmaz sanırım. tür olarak değil gerçi. biraz uzun tutulabilirdi illa ki, ancak aynı tadı o durumda verir miydi sorgulanır, bilinemez. bence vermezdi. bünyede direkt olarak satrancı profesyonel derecesinde iyi bilme ihtiyacı da hissettirir. bir de insanın gerçekten yalnızken, çaresizken, beyninin işleyişiyle ilgili olarak ne derece psikopatlaşabileceğini az biraz hayal edebiliriz bu eserle.

Gogol - Palto

gogol'un beni, çevremi ve yaşadığımız garip süreci betimleyen, ve bunu yapabildiği için en kolay biçimde benimseyebildiğim, hayranlıkla okuyabildiğim öyküsü. bürokrasi nedir, nasıl menem bir şeydir, kimin canını yakar, kimlere göz kırpar ? sorularının en güzel cevaplarını içermektedir. beni içten içe rus edebiyatına bağlayan ve oraya sürükleyen öyküdür aynı zamanda. bir kapı niteliğindedir benim için.

Dört Kafadarlar Takımı

bildiklerimin abartısız aşağı yukarı %15'ini öğrendiğim müthiş kaynak. en büyük eksisi gerçekten de alındıktan 70, bilemediniz 80 dakika sonra kitapların bitmesiydi. bu yüzden her kitabı 3-4 kere okudum, gizemin ilk okumada çözülmüş olmasını hiç umursamadım. her bölüm başka bir ülkede geçiyordu, o ülkeyle/bölgeyle ilgili bir yığın bilgi içerirdi (ünlü binalar, ünlü şahsiyetler, tarih vs vs). her kitabın sonunda o bölgenin haritası da vardı üstelik, akıllara durgunluk verecek coğrafya bilgime büyük katkıları olmuştur. bir de itiraf etmeliyim ki yaklaşık 20 bölüm boyunca şu lilo'yla aksel büyüsünler de olaya yeni heyecanlar katılsın diye bekledim, boşuna...

George Orwell - Hayvan Çiftliği

yeni okuyabilme fırsatı bulduğum kitap. belki de bu günlerde okumuş olmam daha da etkilenmemi sağladı. bakıyorum kitabın sonuna, bir tarih var "kasım 1943 - şubat 1944" yazıyor. takvime bakıyorum, 70 sene geçmiş. sonra dönüp ülkeme bakıyorum, satır atlamadan aynı şeyleri yaşamakta olduğumuzu görüyorum. herkese okutulmalı diyeceğim ama, zaten okuyabilen bir toplum olsaydık her şey çok farklı olurdu sanırım.

J. D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar

bugüne kadar çok fazla roman, film, kahramanını sempatik, yakın ya da kışkırtıcı bulup sevdim. ama hiçbiri bende holden'ı bulup eve götürüp, önüne en sevdiği yemeklerden koyup, hızlıca, gözleri felfecir okurken tıkınırken onu lafa tutma isteği kadar güçlü olmadı. insanın ya böyle bir kardeşi olmalı ya da oğlu. insanın kalbini avucuna alan roman.

Paulho Coelho - Simyacı

son derece akıcı anlatıma sahip kitap. yazar, okuyucunun ilgisini ilk sayfadan çekiyor ve hikaye soluksuz devam ediyor. lakin yazarın aşırı mesaj kaygısı zaman zaman rahatsız ediyor.
özellikle, önemli kararların arifesinde olanlar için okunması şiddetle tavsiye edilir. kitabı bitirdiğinizde huzur ve dinginlik kaplıyor içinizi. sanki ne arzu ederseniz başarabileceğinize, başaramazsanız bile dünyanın sonu olmayacağı düşüncesi yer ediyor beyninizde.

Gündüz Vassaf - Cehenneme Övgü

idrak yollarını temizleyen, okunması, üzerine düşünülmesi farz olan kitaplardandır. ki bunu yaptırırken zevk verir. "aslında" lar ile içerisinde standartlaştırılmamıza neden olan toplumsal düzen ve ögelerini kafanıza fırlatır.

Michael Ende - Momo

michael ende'nin modernizme sağlam bir eleştiri getirdiği sözde çocuk kitabı. bir berberin "zaman tasarruf şirketi" elemanlarınca kandırıldığı bölüm kitabın özünü verir: berber artık müşterileriyle sohbet etmeyecek, işini mümkün olduğunca çabuk bitirecek, her akşam vakit ayırdığı annesini huzur evine yatıracak (ekonomik açıdan gereksiz her şeyden vazgeçecek) ve sonuçta hayatında bilmem kaç yıl zaman kazanacak kendini tümüyle işine verecektir. sonuçta bazen gevezeliğinden sıkıntı verse de her zaman neşeli, dost canlısı olan berber artık hırsla çalışan, depresif, mutsuz biri olup çıkmıştır. benzer şekilde momo ve arkadaşları oyunlarından edilir, daha gerekli sayılan sıkıcı eğitsel faaliyetlere zorla yönlendirilir. sonra momo ve çocukların mücadelesi başlar, olaylar gelişir.

H.G. Wells - Zaman Makinesi

1895 yılında yayınlanan bir bilim kurgu kitabı. aynı ada sahip iki filme de uyarlanmıştır. kitap zaman makinesinin kullanıldığı ilk eserlerden biri olduğu için bilim kurgu edebiyatı için oldukça önemlidir. kitapta zamanda yolculuk yaptığını iddia eden bir araştırmacının evine çağırdığı bir grup aydına bu yolculuğu anlatmasıyla başlayan hikayeyi çok gizemli bir şekilde bitirmeyi başarmış yazar.

bu tarz edebiyatı seven herkesin okuması gereken bir kitap olarak görüyorum bu kitabı.çünkü buradaki ögeler birçok filme ve benzeri romana referans olarak kullanılmıştır.zamanda yolculuk anında kişinin hissettikleri ve zamanın nasıl döngüsel biçimde aktığı gibi bir çok ilginç betimlemeye yer verilmekte.

Engin Geçtan - İnsan Olmak

engin geçtan'ın, insanın yüzleşmek istemediği yönleriyle yüzleşmesine neden olan kitabı. özellile önsözünde "bazı bölümleri okurken sanki belirtilen sorunlar insanın kendinde değilde sadece çevresindekilerde varmış gibi değerlendirilir, oysaki bu durum, o sorunuyla insanın yüzleşmek istemediğinin bir göstergesidir" vurgusu belirtilen sorunları okurken kişinin kendinde de tespitler yapmaya yönelmesine ve böylece daha da etkilenmesine neden oluyor.

Edebî Değeri Elden Bırakmadan Bir Solukta Okunabilecek Kadar Sürükleyici Kitaplar