Yetiştirmek İçin Aldığı 400 Çocuğu Öldüren Acımasız Seri Katil: Amelia Dyer

Tarihin en acımasız ve kötü şöhretli seri katillerinden biri olarak bilinen Amelia Dyer'ın İngiltere'de 20 yılı aşkın bir süre boyunca, yetiştirmek için himayesine aldığı yaklaşık 400 bebeği öldürdüğü tahmin ediliyor.
Yetiştirmek İçin Aldığı 400 Çocuğu Öldüren Acımasız Seri Katil: Amelia Dyer

amelia dyer, para karşılığında, istenmeyen bebeklere bakacağı, bebek çiftçiliği adlı bir iş girişiminde bulundu. bebeklerin sağlık durumu ya da babalarının bakımına katkısına bağlı olarak aldığı ücret 80 sterlini buluyordu. ilk birkaç yıl işini yasal olarak yapsa da kocasının ölümü ile zihinsel dengesi sarsıldı ve bakımındaki çocuklar ölmeye başladı. ilk başlarda her ölen bebeği doktor çağırarak bildiriyordu. bunun üzerine doktorun şüpheleri sonucunda ihmal ile ölüme sebep vermekten ceza aldı ve 6 ay hapse girdi. hapisten çıktıktan sonra daha fazla bebeği öldürmeye başladı. eylemleri, nisan 1896'da tutuklandığında açığa çıktı ve asılarak idam edildi. o zamandan beri birçok kitap, film ve oyun için ilham kaynağı olmuştur.

çocukluğu ve erken yaşamı

amelia dyer, 1836'da ingiltere'nin bristol kentinde "amelia elizabeth hobley" adıyla dünyaya geldi. babası samuel hobley kunduracı, annesi sarah hobley ise ev hanımıydı. aile, küçük pyle marsh köyünün en zengini değildi ancak babasının köy sınırları dışında bile bir kundura ustası olarak sağlam bir üne sahip olması nedeniyle iyi bir gelir elde ediyorlardı.

kayıtlar, dört büyük kardeşi olan büyük bir ailede büyüdüğünü göstermektedir. aile, tüm çocukların iyi okullarda okuduğu sıradan bir hayat yaşadı. amelia eğitiminde oldukça başarılıydı, özellikle edebiyata meraklıydı. çocukken çokça şiir ve kısa öykü yazdı ve okuldaki öğretmenlerini etkiledi.

annesinin ruh sağlığı tifüs nedeniyle etkilenmişti. bu, tüm aile için endişe kaynağı haline geldi. hastalığı ilerlerken giderek daha saldırgan hale geldi ve bunun sonucunda çocuklar neredeyse her gün dayak yemeye başladı. tarihçiler bunun amelia'nın bilinçaltında aşırı nefrete yol açtığını ve bu nefreti içinde bastırıldığını iddia ediyorlar.

amelia, yavaş yavaş depresyona doğru sürüklenmeye başladı. bu durum, iki kız kardeşinin ölümüyle daha da güçlendi. annesinin ölümü, amelia'yı bir süre teyzesiyle birlikte yaşadığı bristol'e getirdi. teyzesi ile geçirdiği süre, annesinin ölümünü atlatmasına yardımcı oldu. bir korse yapımcısının yanında staj yapmaya başladı ve kariyer yapmayı umarak ticaretin püf noktalarını öğrendi.

1859'da babasının ölümünün ardından, aile reisliği görevi abisi james tarafından devralındı. abisiyle yaşadığı anlaşmazlıktan sonra kalıcı olarak bristol'deki bir kulübeye taşındı. orada george thomas adında bir adamla tanıştı ve 24 yaşındayken onunla evlendi.


hemşirelik eğitimi ve bebek yetiştiriciliği kariyeri

kocası, hemşirelik eğitimi alması için bir hemşirelik okuluna katılmasına yardım etti. amelia mutlu görünüyordu. daha sonra 'bebek çiftçiliği' (yetiştiriciliği) adlı endüstriye giriş yaptı.

o dönemde gayrimeşru gebelikler hoş karşılanmazdı. gayrimeşru bebekler aileleri tarafından dışlanırdı. bebeklerin anneleri, aşıkları yanlarında olsun ya da olmasın çoğu zaman kaçmak zorunda kaldılardı. toplumdan ve ailelerinden sürgün edilme korkusu "bebek çiftçiliği"nin artışına neden oldu. birçok işletme bu gayrimeşru bebeklere para karşılığı bakmakla ilgilendi. amelia'nın hemşirelik geçmişi ise sektörde ilgi görmesine ve iyi para kazanmasına yardımcı oldu.

reklamlar vererek potansiyel müşterileri ile tanışan amelia, kendisini, iyi eğitimli bir hemşire ve saygın bir evli kadın olarak tanıttı. iyi huylu, konuşkan ve zarif görünüyordu. bu sayede giderek artan sayıda bebeği bakıcılık yapmak üzere himayesine alabildi.

haftalık ödemeler almaya başlayan amelia, daha fazla para kazanma hırsı ile bakabileceğinden daha fazla bebeği himayesine aldı. bu açgözlülüğü, çocuklardan kurtulma planının ortaya çıkmasına neden oldu. himayesi altındaki pek çok çocuk ölmeye başladı. bu ölümlerin kasıtlı olup olmadığı net olarak belli olmasa da para biriktirmek için çocukları aç bıraktığına, onlara iştahlarını azaltması için kimyasallar enjekte ettiğine ve nihayetinde ölümlerine neden olduğuna inanılmaktadır.

ölümleri resmi olarak bildiren amelia, ölüm sayısının artması ile insanlar ve kanun tarafından fark edildi. sonunda "ihmal"den suçlu bulundu ve altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

akıl sağlığı ve cinayetleri

hapishanedeyken zihinsel olarak dengesiz hale geldi ve intihar eğilimi belirtileri gösterdi. hapishanede son derece ağır fiziksel işler yapmaya zorlandığında iki kez intihara teşebbüs etti. hapishaneden çıktıktan sonra uzun bir süre depresyonda kaldı. dengesizleşen akıl sağlığı nedeniyle birkaç kere akıl hastanesine gönderildi.

kısa süre sonra bebek çiftçiliğine geri döndü. ancak hapishaneye girmesi ve üzerindeki şüpheler nedeniyle eylemlerini daha dikkatli bir şekilde sürdürdü. örneğin artık bebeklerin ölümünü bildirmiyordu. cesetlerden kendisi kurtulmayı planlıyordu. kendisine yardımcı olarak jane smith adında bir kadın tuttu. oldukça dikkatli olan amelia, jane'in karanlık işlerini öğrenmesine izin vermedi. herhangi bir şüphe yaratmamak için onun yanında sevgi dolu bir anne figürü gibi davrandı.

artık bakımını üstlendiği bebekleri beyaz bantlarla boğarak öldürüyordu. cesetleri ise thames nehri'ne atıyordu. o dönemde doktorların, bebeklerin ölü mü doğduğunu yoksa öldürülüp mü atıldığını tespit etmesi zordu. bu nedenle bulunan cesetler amelia hakkında ciddi bir eyleme neden olmadı. bebeklerin sayısı gün geçtikçe artınca yerel polis soruşturma başlattı ancak kimse aleyhine somut bir kanıt bulunamadığı için soruşturma yarım kaldı.

daha önce tutuklandığı ve kayıt altında olduğu için amelia, kimliğini gizlemek adına farklı takma adlar kullandı. yoğun alkol tüketimi de fiziksel görünüşünü oldukça etkilediği için onu tanımak pek de kolay değildi. bu şekilde 20 yıldan fazla bir süre eylemlerine devam etti. toplam ceset sayısı 300'ü geçti. artan protestolar polisi nehirde bulunan cesetleri yakından incelemeye yöneltti. 1896'da polis, cesetlerin birine sarılı olan bant üzerinde bir adres tespit etti ve bu adres onları amelia'ya götürdü. amelia hemen gözaltına alındı.


duruşması ve asılarak idamı

polis nezaretindeyken, amelia suçlarını itiraf etti ve polise kurbanlarını boyunlarındaki banttan tanıyabileceklerini belirtti. mahkemenin onu suçlu ilan etmesi altı dakikadan az sürdü ve asılarak ölüme mahkum edildi.

duruşması sırasında deli olduğunu kanıtlamaya çalışarak kendini kurtarmaya çalışsa da yetkililer bunların ölüm cezasından kurtulmak için tasarlanmış hareketler olduğunu kanıtladılar. cezanın infazına üç hafta kala, bir papazın önünde bütün cinayetlerini itiraf etti.

10 haziran 1896'da newgate hapishanesi'nde asılarak idam edildi. son sözleri "söyleyecek bir şeyim yok" oldu.

ölümü sonrası yaşananlar

amelia dyer'ın kurbanlarının kesin sayısı hiçbir zaman doğrulanamadı, ancak bulunan cesetlere ve kendisinden "hizmet" alan annelerin ifadelerine göre, yaklaşık 300 ila 400 bebeği öldürdüğü, durdurulmasaydı sayının iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor.

olay, halk tabanında büyük tepkilere yol açtı. sonucunda evlat edinme yasaları çok daha katı hale getirildi.

kimileri aynı dönemde yaşadığı ve aktif olduğu için amelia'nın karındeşen jack olduğunu iddia ettiler. karındeşen jack ise asla bulunamadı.

kaynak